Hava kirliliği, virüsler, bakteriler, mikroplar, polen ve alerjenlerin sağlığımızı doğrudan etkilediği bilinen bir gerçektir.

Hava Kirliliğinin neden olduğu büyük partiküller nazofarenksi geçemezken PM 2.5 altında kalan ajanlar Akciğer dokusuna dahi geçebilmektedir. Karbonmonoksit (CO), azotdioksit (NO2), kükürtdioksit (SO2) gibi kirleticiler, kalp ve akciğer hastalıklarını arttırmanın yanısıra astım ve kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) gibi kronik hava yolu hastalıkların prevalansını yukarı çekmektedir.

İmmünolojik mekanizmaların göstermiş olduğu aşırı duyarlılık tepkimesi neden olan Polen ve alerjenlerin havada kalma süresini küresel iklim değişiklikliğinin beraberinde artan sera gazları oranıda etkilemektedir. Hava kirliliğinin hem polen ve spor morfolojisi üzerine, hem de protein profillerini değiştirerek alerjenitelerini etkilediğine dair çalışmalar mevcuttur.

Bakteriler ve mikroplar, kendi içerisinde zararlı, yararlı ve zararsız olarak sınıflara ayrılmaktadır. Zararlı mikroorganizmalar bilinen bir çok enfeksiyöz hastalıklara neden olmaktadır. Birkaç mikrometre (metrenin milyonda birine eşit uzunluk birimi) büyüklüğünde olan tipik bakterilerin yanısıra, genellikle 20 – 300 nanometre çapa sahip virüslerden korunmamız gerekmektedir.

SARS CoV 2 virüsün bağlı olduğu Coronavirüs ailesinin zoonotik kökenli olduğu kabul edilmektedir. Hayvanlardan insanlara geçen bu ve benzeri hastalıklar, hayvanların türüne özgün bir şekilde yaşam koşullarına sahip olamaması, yaşama haklarının korunamaması ve adil olunmaması gibi sebepler ile ortaya çıktığı görülmektedir. Türcülüğün bir uzantısı olan bu davranışın ve iklim değişikliğine yol açan sorumlu üretim ve tüketim anlayışından uzak çalışmaların sonucu olarak bugün dünya olarak pandemi ile karşı karşıyayız.

Dünyanın ilk V-Label Sertifikasına sahip Vegan kumaş üretimini gerçekleştiren İpeker ‘Sorumlu Üretim ve Tüketim’ anlayışını sürdürerek diğer bir deyişle ürünün yaşam döngüsününde sürdürülebilir olma düşüncesi ile dünyanın ilk Vegan İpek’ten üretilen Ağız ve Burun Koruyucusu ’yu tasarlamıştır.

Bu anlayış kapsamında kullanılan özel Alman teknolojisine sahip antimikrobiyelin özellikleri ;

• Quaterner Amonyum Bazlı Kalıcı Antibakteriyel’dir.

• Reaktif Yapısından Dolayı Her Türlü Elyaf Grubuna Etkilidir.

• Yıkama Dayanımı Çok Yüksektir.

• Virüsler aynı anda hem canlı hem de cansız özellikleri gösteren biyolojik varlıklardır.

• DNA ya da RNA’ya sahip olmakla birlikte hücrelerden oluşmazlar. Yaşamak için mutlaka konakçı bir organizmaya ihtiyaç duyarlar. Virüsler çok çeşitli hastalıklara yol açabilir.

• Her türlü yaşam formunu etkileyebilirler, çünkü çoğalmak için yalnızca bir konakçıya ihtiyaç duyarlar. Çok basit ya da çok karmaşık olabilirler. Bakterilerse virüslerden farklı olarak kendi kendilerine hayatta kalmalarını sağlayan hücresel mekanizmalara sahip, tek hücreli canlılardır.

Anti-Viral İlaçlar Virüsün Çoğalma Adımını Engelleyerek Çalışmaktadır

Fakat Virüsler Kumaş Üzerinde Cansızdırlar Kumaş Üzerinde Çoğalmazlar

ULUSLARARASI ANTİVİRAL TEST MERKEZLERİ

• USA - Test Method JIS L 1922 - The International Antimicrobial Council (IAC) 10-12 hafta test süresi

• Germany - ISO 18184 Dr. Bill + Dr.Steinmann GmbH

• Germany - Coronavirus (SARS-CoV-2) BAV Instıtute

• USA -Bioscience Lab. Inc. Coronavirus OC43

• Ireland- Airmid Healthgroup -ISO 18184 3-4 hafta test süresi

• UK-MSL Solution providers – ISO 18184 3-4 hafta test süresi

EPA Tarafından Etkili Olduğu Kabul Edilen Virüsler:

Human Coronavirus

Norovirus

Feline Calicivirus

Adenovirus

Rhinovirus

Poliovirus

Rotavirus